" Doğru mimarlık" her çağda çevreye uyumludur, her
yerde iklim verilerine duyarlıdır, her yerde işlevseldir, her yerde ve zamanda
doğru bir statik çözüme sahiptir...”
Johann Bernhard Fischer von Erlach
(20 temmuz 1656 - 5 nisan 1723) |
Avusturyalı bir mimar, heykeltıraş ve mimarlık tarihçisiydi . etkileyici kitabı sivil ve tarihsel mimarlık planı (1721), dünya mimarlığının ilk ve en popüler karşılaştırmalı çalışmalarından biriydi. Başlıca çalışmaları içermektedir schönbrunn sarayı , karlskirche ve avusturya ulusal kütüphanesi içinde viyana ve schloss klessheim , kutsal üçlü kilisesi ve kollegienkircheiçinde salzburg .
Johann Joachim Winckelmann
Johann Joachim Winckelmann
1717 Aralık 9-1768 Haziran 8 |
Yunan, Greko-Romen ve Roma sanatı arasındaki farkı ilk kez dile getiren öncü bir helenistikti. "Modern arkeolojinin peygamberi ve kurucu kahramanı" önce üslup kategorilerini büyük, sistematik bir temelde uyguladı. Birçoğu onu sanat tarihinin disiplini babası olarak görüyor . Yunan sanatını dönemlere ve zaman sınıflandırmasına ayıran ilklerden biriydi. Onun,18. yüzyılın sonlarında neoklasik hareketin yükselişi üzerindeki belirleyici etkisi olurdu . Winckelmann'ın Eski Sanat Tarihi (1764), Alman edebiyatının bir klasik haline gelmesi için Almanca yazılmış ilk kitaplardan biriydi. Onun daha sonraki etkisi Lessing , Herder , Goethe ,Hölderlin , Heine , Nietzsche , George ve Spengler , kışkırtıcı olarak "Almanya'ya karşı Yunanistan'ın Tyranny'si" olarak adlandırıldı. [7]
Bugün, Berlin'in Winckelmann Enstitüsü Humboldt Üniversitesi , klasik arkeoloji çalışmasına adanmıştır.
Pascal Coste| 1787-1879
James Fergusson| 1808-1886
Eugene Viollet-le-duc| 1787-1879
Auguste Choisy| 1841-1909
Heinrich Wölfflin| 1864-1945
Banister Fletcher| 1866-1953
Itö Chüta| 1866-195
Celal Esad Erseven| 1876-1971
Keppel Archibald Cameron Creswell| 1879-1974
Arthur Upham Pope| 1881-1969
Sigfried Giedion| 1888-1968
Nikolaus Pevsner| 1902-1983
Henry- Russell Hitchcock| 1903-1987
Reyner Banham| 1922-1988
Leonardo Benevolo| 1926-
Doğan Kuban| 1866-195
Kenneth Frampton| 1930
Manfredo Tafuri| 1935-1994
Charles Jencks| 1939
James Fergusson| 1808-1886
Eugene Viollet-le-duc| 1787-1879
Auguste Choisy| 1841-1909
Heinrich Wölfflin| 1864-1945
Banister Fletcher| 1866-1953
Itö Chüta| 1866-195
Celal Esad Erseven| 1876-1971
Keppel Archibald Cameron Creswell| 1879-1974
Arthur Upham Pope| 1881-1969
Sigfried Giedion| 1888-1968
Nikolaus Pevsner| 1902-1983
Henry- Russell Hitchcock| 1903-1987
Reyner Banham| 1922-1988
Leonardo Benevolo| 1926-
Doğan Kuban| 1866-195
Kenneth Frampton| 1930
Manfredo Tafuri| 1935-1994
Charles Jencks| 1939
Bülent Özer - Bakışlar
Duranın,
donanın öleceğini bilir.
1945 sonrasında, savaşlardan arınan yeni dünya
düzeni, yeni bir mimari bakış açısı getirir. Kentler, özgün tanımına uyarlı
olarak yeniden kurulur. Materyal yeniliklerinin ve endüstrinin gelişimiyle,
gökdelenler ve form arayışlarının çarpıcı atılımlarının rekabet alanı olarak
kullanan mimari akımlar, dünya küresi üzerinde yükselişine tanıklık eder. Iki
büyük savaş sonrasında, yeni dünya düzeni ve yeni toplum, kentlerini yeniden
kurarken giderek yükselmekte ve durmadan farklılaşmaktadır. Burada kullanılan
farklılaşma, başka, başkalık anlamının yanı sıra tek ve özgün olma anlamıyla eş
deştir. Bu aynı zamanda bireyci bir tavırdır. Birey kavramı, 20. Yüzyılın insanın
tanımlayan bir simge olarak mimaride kendini kanıtlamaya yönelir.
Mimari
bir eserin asal değeri, özü iç mekanıdır. Güzel mimari, iç mekanıyla bizi
kendine çeken , yücelten, manevi boyunduruğuna lan bir mimaridir; çirkin
mimari diye de, iç mekanıyla bizi sıkan, uzaklaştıran mimariyi adlandıracağız...
Bir evi,
bir şehri hatta bir kıt'anın strüktürel düzeni için toplumsal bünyenin
dinamiğini anlamalıyız. Yani kültürünü.
Mahalle
bakkalındaki pirincin fiyat ve kalitesini bilmeden uzak pazarlarda "daha
ucuz ve daha iyi" pirinç peşinde koşmak gerçekçi ve yapıcı bir dünya görüşüyle
paralel adım atmaz.
"insan aradığı şeyi gördüğü doğrudur.
Gelgelelim ne görürse onu aradığıda bir gerçektir." heinrich wölfflin
Bouwcentrum Rotterdam |
BAUHAUS-Esprisi malzemeyi ve fonksiyonu en rasyonel tarzda kullanabilme imkanına işaret etmiş ve kendi iç kurallarına cevap vermek suretiyle, böylesine bir kullanmadan çağdaş"güzel" in doğabileceği konusunda en azınlık mimarlık çevresini ikna etmiştir.
Abdurrahman Keleş , 3194 Sayılı İmar Kanunu ,İstanbul İmar Yönetmeliği, İmar Barışı ve yapı belgeleri üzerine sunusu. |
Yorumlar
Yorum Gönder