Ana içeriğe atla

İmar Barışı ile İstanbul İmar Hafızamıza bakış -1963 den 2018 e...


Duranın, Donanın öleceğini bilir.

               

İstanbul Belediyesi  ve Meselelerimiz, 

1963- Mimarlık Dergisi-

 


NETİCE: Uzun süre çalışılarak yapılan haritaların, şehircilik projeleri tanzim edilinceye kadar, yapılan bir çok ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılarla şehrin bu günkü durumunu belirtmekten aciz hale düştüğü bir beldede ıslahat yapabilmek muhakkak ki pek zordur. Ancak bu zorluk, hatalarını görmeyen ve günlük problemlerin hallinden başka bir şey düşünmeyen bir tutum ile imlemez. Bu tutum değiştirilmediği takdirde İstanbul, her gün biraz daha mahvolarak tarihî ve turistik kıymetini de kaybedip şehirlikten çıkacak, vatandaşların en tabiî ihtiyaçları bile pek kısa bir zaman sonra karşılanamaz olacak, gecekondu mahalleleri gittikçe genişleyecektir. Ayrıca, plân ve iyi bir Belediye düzeni olmadan yapılan yatırımlar aksayacak, yatırımların ilerde tanzim edilecek nâzım plâna aykırı olanları için bu gün sarf edilmiş olan milli servet heder olacaktır. Nihayet bütün veçheleri ile durum her geçen gün biraz daha kötüleşecektir. Halen halkın Belediyeye bir kastı olmadığı halde, nizamlar çiğnenmekte ve idareciler ise iyi niyet sahibi oldukları halde, durumu düzeltememekte ve Hükümet de istediği halde müspet bir yardımda bulunamamaktadır. İşin en hazin tarafı, düzenin ıslahı için dahi bir yol çizilmemiş olmasıdır. Yalnız bazı sorumlu mevkide bulunanların boşa gitmeye mahkûm çabaları mevcuttur. Bu çabalar ihtisas teşekküllerinin belirttikleri esaslara aykırı olduğu ve gerçekler küçümsendiği için maalesef muvaffak olamayacaktır. Bugün ihtisas elemanlarının fikirlerine göre şehrin kurtarılması için:
1. Hakiki bir şehir plânı hazırlanıncaya kadar geçecek süre (geçit devresi) içindeki meselelerin tespiti, çözüm yollarının tayini ve tatbiki,
2.Yeterli bir nâzım plân hazırlanıncaya kadar, inşaat nizamını sağlayacak mevcut tatbikat plânlarının bire indirilmesi ve halkın istifadesine sunulması,
3. Mevcut talimatnamenin zaman zaman alınmış olan prensip kararlarını da kapsayacak ve mir i kanunlar muvacehesinde tatbik edilebilecek bir şekilde ıslahı,
4. Yapıların projelere uygunluğunun ciddi olarak kontrolü,
5. ilmî esaslara dayanan bir nâzım plânın tanzimi için gerekli hazırlık çalışmaları yapılması,
6. Nihayet en uygun bir metotla nâzım plânın sağlanması ve plânın tahakkukunu mümkün kılacak bir düzenin kurulması gerekmektedir.
Bu hizmetlerin şüphe yok ki çok yönlü çalışılarak yapılması lâzımdır. Şimdiye kadar yapılmış olanlardan istifade edilmesi, günün şartlarının hesaba katılması, farklı muameleler ve vatandaşı bunaltıcı durumlar için önleyici tedbirler alınması, ilmî esaslara dayanılması, toplumun desteğinin sağlanması için halk psikolojisinin ihmâl edilmemesi, bütün işlemlerin hukukî yönleler ile birlikte mütalâa edilmesi ve icap eden kanun tekliflerinin de birlikte hazırlanması şarttın Ancak, Belediyenin malî imkânları içinde yapabileceği teknik kadro genişletmesi ve Hükümetten yardım alması halinde dahi böyle bir çalışmayı yalnız başarmasına imkân yoktur. Bunun için, hakikaten İstanbul’a ve memlekete hizmet etmek isteniyorsa, ilim müesseseleri ve ihtisas Odaları ile müşterek çalışmaya girişmek lâzımdır. Arzumuz bir an evvel gerçeğin görülerek konunun ehemmiyetle ele alınması ve, yeterli teşebbüslere geçilmesidir[1].


U.I.A  VII. Kongresine gönderilen Türkiye Raporu

1964 yılı 

Hükümet, başkasının arazisinde yapılan bu gecekondu inşaatların başlıca sebebini fahiş arsa fiyatlarında bulduğundan evvel emirde arazi meselesini hal edebilecek bir «mesken ofisi» formülü kabul etmiştir. Karma idare esasına göre kurulan bu teşkilât icabında şehir plânına uygun inkişaf sahasındaki arsaların toptan istimlâkine veya satın alınmasına girişebilecektir. Bu arsaların parselâsyon plânları yapılınca şehire göç eden yeni ailelere veya islâh sırasında evleri yıkılmış olan ailelere satılmayıp uzun vadeli olarak kiralanacaktır. Bu parsellerde gecekondu ailenin «self-help» sistemi ile kendisinin yapacağı ev tipleri tek ve 2 kat olarak düşünülmüştür. Aile evvelâ zemin katını inşa edecek, imkânları artınca üst katını yapabilecek veya nüve olarak inşa ettiği evini bilâhare plân tipine göre tevzi edebilecektir (Resim 1). İnşaat sırasında ailelere teknik yardım, malzeme yardımı, ve az mâli yardım yapılabilecektir. 5 senelik plân, yatırımların ancak % 20 sini sosyal konuta ayırabilmiştir. Şimdiden sosyal konut inşaatlarına İstanbul, Ankara, ve İzmirde başlanmıştır. Gelecek seneler zarfında bu faaliyet gitgide artacaktır. Resim 2: (2600 konutluk inşa edilen sosyal mesken imar plânı İstanbul'da) Mevcut gecekondu mahallelerine gelince, bunların tamamen yerinden kaldırılması mevzu bahis değildir. Her sene programa alınan bir gecekondu mahallesinin haritası ve imar plânı yapılarak imar plânına göre kısım kısım islâh edilecektir. Gecekondu sakinleri için bu imar plânı gereğince lüzumlu sosyal ve kültürel tesislerle su, yol, kanalizasyon, aydınlatma gibi bütün enfrastrüktür islâh edilen mahallelere temin edilecektir. Mülkiyet durumları tesbit edilip, yeni bir parselâsyon'a göre yerinde ve ada ada bir şehir düzenine erişilecektir. İslâh tatbikatı sırasında yıkılacak olan binalara, nüve mesken teşkili için boş arsalarda evi yıkılacak olan aileye yer gösterilecektir ve oraya taşınacaktır.

resim 1

PLANLAMA TEŞEBBÜSLERİ:


Atatürk’ün emri ile kurulmuş olan İmar Müdürlüğünden 1935 yılından beri planlama faaliyetlerine girişilmiş bulunulmaktadır. Aradan geçen müddet zarfında planlama için 116 milyon lira sarf edilmiş ve 3 nazım plan ile 1,200'e yakın muhtelif ölçekli olan ortaya çıkmıştır. Bugün şehir yeterli bir plân ihtiyacındayken plân bolluğunun verdiği kargaşalık içindedir. Şehrin plânlanması için Prost, Piccinato ve Högg gibi yabancı mütehassıslar ile birçok yerli mütehassıs çalışma yapmış bulunmaktadır. Ancak bütün bu çalışmalara mesnet teşkil eden veriler yetersiz olduğundan istenilen neticeye ulaşılamamıştır. Ayrıca şehrin gelişmesi izlenmemiş ve plânların intibakı sağlanmamış, diğer taraftan plân tatbikatının programlara bağlanması ve programların yürütülmeleri için lüzumlu malî, idarî ve teknik tedbirler alınması kanunî bir zorunluk iken bu hususa riayet edilmemiştir. Plânlar şehir imkân ve ihtiyaçları ile alâkası kalmayan fakat şehir ve şehirliyi tazyike devam eden, şekilden ibaret vesaik halini almış ve şehir mukadderatına terkedilerek perişan hale gelmiştir.
 Bu artış hızı ile 1990 yılında 5,5 milyonu bulacağı tahmin edilen şehir nüfusunun barındırılması ve lüzumlu tesislerle hizmetlerin yeteri şekilde sağlanabilmesi işin bugünden harekete geçmek şarttır.

 Şehrin bu hale gelmesine sebep olan nedenler ile durumu düzeltme çareleri gelecek yazılarda izah dilecektir.







Prof.Luigi Picinato










Nazim Plan Burosu ne zaman kuruldu?

Nazim Plan Burosu 1966'da hukumet karariyla 1/50.000 olcekli Buyuk Istanbul Nazim Plani'ni yapmak uzere kuruldu. Imar ve Iskan Bakanligi'nin himayesindeydi. Ilk nazim plan 1980 yilinda ihtilalden bir, iki ay once 29 Temmuz'da tasdik oldu ve bitti.





DÜNDEN BUGÜNE İSTANBUL DOSYALARI:



"İstanbul'da yaşanagelen gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma, bir kent sorunu olmaktan çoktan çıktı; doğrudan doğruya "kalkınmayı ve gelişmeyi" de etkileyen güçlü bir yeni sektör konumuna geldi. Öyle bir sektör ki artık geleceğini güvence altına almak isteyen hemen herkes, dahası yine her yatırımcı ve hatta ülke sanayisinde söz sahibi olan büyük iş çevreleri, ekonomik kurtuluşları için kentsel yağmaya bel bağlamış durumdalar. Bu yağmanın en yüksek kazançlara ve üstelik vergisiz, denetimsiz bir kâr birikimine olanak sağlayan yatırım cenneti ise yine İstanbul." "Gecekondulaşma" dosyası, özellikle kısa adı HABİTAT olan 1996'daki Dünya insan Yerleşmeleri Konferansı'nın gündeminde ön sırayı alacak bir süreci sorguluyor, istanbul 1996'nın Haziran ayında 184 ülkeden yaklaşık 30 bin kişinin katılımıyla toplanacak 20. yüzyılın bu son büyük uluslararası buluşmasına evsahipliği yapmaya hazırlanırken, artık açıkça bir "yasa dışı kentleşme" niteliği kazanan kaçak yapılaşmanın da kıskacında kıvranıyor. ikinci dosya ise 27 Mart 1994 yerel seçimlerini kazanan Refah Partili belediye başkanlarının, kendilerini "şehremini" ilan etmeleri üzerine hazırlanmış: Kentsel yağma, olağanüstü rantları ve bu rantların denetimini gündeme getirdikçe, belediyelerin gücü ve "yetkileri" daha bir önem kazandı. O kadar ki, yine özellikle istanbul için artık belediye denince kimsenin aklına "halkın demokratik yönetimi" gelmiyor. Belediye Meclisindeki komisyon seçimlerinde, örneğin kültür, sanat, sosyal hizmetler ya da çevre gibi konularda görev yapacak üye zor bulunurken, özellikle "imar komisyonlarında" gözlenen yığılmalar, yerel yönetim erkine "hangi amaçlarla" sahip olunmak istendiğini de açığa seriyor. Belediyeler dosyası, istanbul için Fatih Sultan Mehmet döneminden bu yana belde hizmetinin ve bu hizmetin örgütlenme şekillerinin ilginç serüvenini içeriyor. Cumhuriyet dönemiyle birlikte günümüze dek uzanan belediyeciliğin ise özellikle kentleşme ve demokratikleşme açısından genel bir irdelenmesini, yine dosyada bulabileceksiniz.

Fotoğraflarla dünden bugüne İstanbul.



1872- Ayasofya





[1] Uyaroğlu, t., “istanbul Belediyesi ve meselelerimiz.”, Mimarlık Dergisi,  1963 , S:1-2

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarihi Çevrede Çağdaş Tasarımda Biçim ve İçerik çelişkisi...

Tarihi Dokuda Çağdaş Tasarım Biçim ve İçerik çelişkisi Ayşe DEMİR ÜNLÜ Kadir Has Üniversitesi -Mimarlık Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek lisans-Tarihi Çevrede Tasarım- (Prof. Dr. Murat Çetin) İstanbul, ayseunlu@besiktas.bel.tr Zaha Hadid -Ortadoğu Merkezi                                                       Şekil 2 Ecole de Journalisme d’eichstaett Foyer et auditoire 1985-87 ÖZET Her şey de olduğu gibi değişim ve dönüşüm Tarihi dokuyu da kaçınılmaz etkilemektedir. Bu gerçekten, tarihi dokuda yeni biçim ve içerik çelişkisine en uygun çözümler için, adım adım, Ø     Kent Kavramı; Tarihi Çevre, kent ve bölge Kavramı; Tarihi Çevre Koruma, Tarihi Çevre Koruma Düşünce evrimi; Tarihi Çevre Koruma Nedenleri, Tarihi Çevre değerlerine yönelik tehditleri; Tarihi Çevre Koruma Teknikleri; Tarihi Çevre Koruma restorasyon-konservasyon akımları; Tarihi Çevre Koruma Alanında uluslararası örgütler; Tarihi Çevre Koruma Alanında Belgeler; Tarihi Çevre K

Beşiktaş- Pervititch Haritaları

J acques Pervititch  tarafından 1922-45 arasında yapilmis kadastral temelli sigorta hariatalarıdır, pervititch çizimleri beşiktaş, beyazıt, üsküdar, kadıköy, taksim, beyoğlu, eminönü için hazırlanmıştır. bu haritalar çizildiği dönemde sigorta şirketlerinin reasürans birimlerince, bir yapi çevresindeki toplam riskleri saptamak amaciyla kullanılırken günümüzde mimarlar, şehir plancıları ve tarihçilerin de kullandığı kaynaklar haline gelmiştir.

Weissenhofsiedlung Mimarları

Weissenhof İskan 1927’de Stuttgart’ta gerçekleşen Deutscher Werkbund sergisi için inşa edilen “Weißenhofsiedlung” Weissenhofsiedlung, Stuttgart, Almanya, Hava Fotoğrafçılığı 2004 |  Veit Mueller ve Martin Losberger tarafından çekilen fotoğraf Gropius'un özlemini duyduğu, yokluğundan yakındığı "üslupta ortak payda", Loos'tan,  De Stijl'den, Bauhaus'dan, Le Corbusier'nin hayret verici çalışmalarından geçerek, nihayet 1927 yılında, Stuttgart'ta WEISSENHOF'DA   Bütün gücüyle gerçekleşebilme fırsatı bulacaktır. O yılların en ünlü ilerici mimarlarını biraraya getirebilmiştir. 1907'de Münih'te  Esnaf ve işadamları arasındaki ilişkileri güçlendirmek amacıyla kurulmuş Deutscher Werbund derneği,   1927 yılında   Stuttgart'ın kuzeyindeki  mahallede  dünyaya Modern Hareketin mimarisini gösterme amacıyla   Le Corbusier, Mies Van der Rohe, Gropius ve daha fazlası gibi tarihin en ünlü mimarları tarafından tasarlanan birkaç binaya övgü