Ana içeriğe atla

Barselona


BARCELONA- Planları

Frank Gehry 1992 Barselona Olimpiyatları için yaptığı Eser.











Barselona'nın planlamasındaki sokakların isimsizliği, farksızlığı içten içe bende koybolmuşluk hissini yaşattı...yukarıdaki fotoğraflar , Nacho nun evini  bulmamda,  rehberdi ve evin kapısını görünce nasılda rahatlıyordum. 

Merak ettiğim sokakların planma öyküsüne bakalım .


1850'li yıllarda Barselona felaketin eşiğine gelir: Ortaçağdan kalma surlar ile alanı sınırlanmış işlek bir liman kenti olan şehirde, sanayi inkılabı ile gelen endüstriyelleşme sonucunda nüfus kontrolsüz şekilde hızla artar.




Şehirde boş arazi bulmak imkansız hale gelir; hatta sokakların genişliği 1 metreye kadar düşer, işçiler ve orta sınıf fabrikalarla iç içe girmiş konutlarda yaşamak zorunda kalır. Tabiri caizse sokaklarda adım atacak yer kalmaz, insanlar nefes almakta bile zorlanır.

Haliyle de,187.000 kişinin küçücük bir alanda yaşamak zorunda kaldığı şehirde, hastalıklar hızla yayılmaya başlar. Öyle ki, her salgın hastalık sonrası şehrin ortalama %3'lük nüfusu ölür. Sadece Kolera'dan 1834-65 yılları arasında ölenlerin sayısı 13.000'i bulur.

Bu durum ortalama yaşam süresini 30'lara kadar düşürür. Dönemin Londra ve Paris'i ile karşılaştırıldığında çok çok düşük olan bu rakam ve artmaya devam eden nüfus surların yıkılmasını ve şehrin genişletilmesini gerektirmektedir.

Akabinde surlar hemen yıkılmaya başlanır. Ancak genişletilecek şehrin nasıl planlanması gerektiği dönemin en önemli sorunu olur. Şehir yönetimi ve merkezi yönetim arasında hayli çekişmeli bir karar verme süreci yaşanır.

İşte tam bu süreçte daha önce ismi duyulmamış biri ortaya çıkar: Katalan mühendis Ildefons Cerdà. (Kendisi modern anlamda 'şehirleşme - kentleşme' kavramını kullanan ilk kişi olarak bilinir)


Cerdà surlar yıkıldıktan sonra mevcut şehrin çevresindeki alanı içine alan, şehrin alanını yaklaşık dört kat artıracak ve sokakları ızgara şeklinde tasarlanmış şu planla çıkagelir.




Peki bu planı özel yapan nedir?
Öncelikle Cerdà geçmiş hataları tekrarlamamak için öncelikle bütüncül bir bakış açısıyla insanların özellikle de işçi sınıfının nasıl yaşadığını incelemiştir.

Öyle ki, bu çalışması bilimsel anlamda 'modern şehir' anlayışını değiştirir. Yani 'modern şehir' sadece insanlara birlikte yaşayacağı bir alan sunma işlevini değil aynı zamanda insanların yaşam kalitesini iyileştirici bir yaşam alanı sunma işlevini de yerine getirmelidir.

Bunun için Cerdà bir insanın ne kadar temiz havaya ihtiyacı olduğunu hesaplar. Nüfusun hangi iş kollarında çalışabileceği ve çarşılar, okullar, hastaneler gibi hangi hizmetlere gereksinim duyacağını planına işler.

Planındaki binalar; standart büyüklükte, ortası bahçe ya da gölgelikli bir meydan olarak kullanılabilecek dörtgen biçimli bloklardan oluşur. Ortası boş bu bloklar evlerin maksimum hava, güneş ve ışık almasını sağlamak içindir.



Her bir bölge, tüm toplumsal mağazaları ve hizmetleri içeren 20 bloktan oluşurken, Cerdà, güneş alabilmesi için konut olarak kullanılacak blokları özellikle Kuzeybatı – Güneydoğuya yerleştirmişti.

Sınıfsal eşitsizliği minimum tutmak için zengin ve fakire aynı oranda yeşil ve temiz hava gibi temel ihtiyaçları sağlayacak ve benzer uzaklıklarda okul, sağlık ve diğer hizmetleri erişilebilir kılacak bir tasarımdı bu.

Böylece sosyal problemlerin üstesinden gelinilebilecekti. Bu fikrinin arkasında, Cerdà'nın, dönemin sınıfsal mücadelelerinden ve Karl Marx'tan etkilenmesinin olduğu düşünülmektedir.

Cerdà'nın planının bir diğer belirgin özelliği ise her bloğun 45 derece açılı köşelere sahip olmasıdır. Böylece sokaklar ulaşım açısından daha rahat kullanılabilecektir.Ayrıca meydanlar oluşacak.

Cerdà'nın buharlı motorun (otomobiller henüz piyasada yokken) bir gün otomobiller ya da tramvaylar şeklinde ulaşımda kullanılacağını öngörmesiyle böyle köşeli sokaklar tasarlaması inanılmaz.

Ama tüm bu fikirler o dönem için yeterince ilgi çekici değildir. Şehir meclisi açılan planlama yarışmasını kazanan dönemin şehir baş plancısı Antoni Rovira'nın planını öncelikli olarak düşünür.




Ancak yine beklenmedik birşey olur ve merkezi hükümete bağlı yeni kurulan bayındırlık bakanlığı devreye girer ve çekişmeli bir süreç sonunda Cerdà'nın planında karar kılınır.

Günümüzde Barcelona’nın Katalonya Meydanı’nın kuzeyinden itibaren başlayıp yaklaşık 8 km2'lik geniş bir alana yayılan, şehrin ızgara planlı modern kısmı Eixample Bölgesi işte böyle oluşur.

(Eixample Katalanca’da “uzantı” anlamına gelmektedir.)




Dipnot: Bu 'uzantı'da yapılacak evler için zenginlerin gittiği isim ise: ünlü mimar Antoni Gaudí. O yüzden Gaudí'nin eserlerinin çoğu Sagrada Família da dahil bu bölgede bulunur.

Konuyla ilgili biri İngilizce biri Türkçe iki kaynak:
https://twitter.com/irfan_batur




Antoni Gaudi 

“Bir dâhiye mi yoksa bir deliye mi diploma verdiğimi açıkçası kestiremiyorum.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tarihi Çevrede Çağdaş Tasarımda Biçim ve İçerik çelişkisi...

Tarihi Dokuda Çağdaş Tasarım Biçim ve İçerik çelişkisi Ayşe DEMİR ÜNLÜ Kadir Has Üniversitesi -Mimarlık Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek lisans-Tarihi Çevrede Tasarım- (Prof. Dr. Murat Çetin) İstanbul, ayseunlu@besiktas.bel.tr Zaha Hadid -Ortadoğu Merkezi                                                       Şekil 2 Ecole de Journalisme d’eichstaett Foyer et auditoire 1985-87 ÖZET Her şey de olduğu gibi değişim ve dönüşüm Tarihi dokuyu da kaçınılmaz etkilemektedir. Bu gerçekten, tarihi dokuda yeni biçim ve içerik çelişkisine en uygun çözümler için, adım adım, Ø     Kent Kavramı; Tarihi Çevre, kent ve bölge Kavramı; Tarihi Çevre Koruma, Tarihi Çevre Koruma Düşünce evrimi; Tarihi Çevre Koruma Nedenleri, Tarihi Çevre değerlerine yönelik tehditleri; Tarihi Çevre Korum...

Beşiktaş- Pervititch Haritaları

J acques Pervititch  tarafından 1922-45 arasında yapilmis kadastral temelli sigorta hariatalarıdır, pervititch çizimleri beşiktaş, beyazıt, üsküdar, kadıköy, taksim, beyoğlu, eminönü için hazırlanmıştır. bu haritalar çizildiği dönemde sigorta şirketlerinin reasürans birimlerince, bir yapi çevresindeki toplam riskleri saptamak amaciyla kullanılırken günümüzde mimarlar, şehir plancıları ve tarihçilerin de kullandığı kaynaklar haline gelmiştir.

Kavak Tahaffuzhane

İstanbul Kavacık Karantina Evleri İçin Koruma Önerisi Şekil 1 Kavak tahafuzhanesi - Sıhhıye Mecbuasından -1933 "Kurumların herhangi bir kesintiye ya da değişim olmaksızın korunduklarını ve aktarıldıklarını düşünmek, tarihi çarpıtmak demektir; bu tür bir görüş şehrin dönüşüm anlamında yaşanan gerçek travmayı gizlemeye varır" [1] . Şekil 2 Kavak ve Çanakkale Nara Tahaffuznameleri Batılaşma dönemi İstanbul dersimizde sosyal yönden tarihçesini araştırdığımız Kavak Tahaffuzhanesini bu kez Koruma Kavramları dersinin konusu olarak Tarihi Çevresini ve Yapıyı Koruma anlamında inceleyeceğiz. İnsanların ölüm nedenlerinin başında gelen hastalıklar, salgın şeklini aldıklarında, tarihin şekillenmesine, sosyal ve ekonomik olarakta önemli bir role sahip oldukları görülmektedir. İstatistiklere göre 1831-1914 yılları arasında İstanbul’ da Koleradan ölen sayısı [1] Yıl Kayıp Sayısı 1831 5000 1847-1849 4275 1854-1856 Kırım Savaşında 3200 1865 Büyük Kolera 30...